The Covenant

steve vai mi oynuyordu?

ayrıca covenant(2006 yılından bahsediyorsan) degil

ya hu arkadas zaten turkce ismini yazmis, orjinalini soruyor. neyin tahminini yurutuyorsunuz ki?

www.imdb.com

ohoo, kime diyorum

steve vai'nin oynadığı film crossroads. www.imdb.com
ama aynı konu hakkında başka bi film de vardı digitürkte bi aralar, bi kaç kısa film şeklinde sanırım. onun adını hatırlayamadım ama araştırıyorum.

bi tane daha buldum Shock 'Em Dead www.imdb.com buydu herhalde dediğiniz.

o filmde oynayan herif buffy deki spike sa eger, "strange frequencies" die rockla ilgili alacakaranlik kuşağı tarzı bir seri var, o serilerden birinin hikayesi de boyleydi.

film oldukça eski duruyordu, en az 5 yıl önce izledim, ki o zamanın yeni bir filmi olduğunu da sanmıyorum.

moviemax, showtime gibi sadece digiturkte olan kanalların birinde izlemiştim. konusunu biraz daha açacak olursam, her ne kadar hatırladığım şeyler sınırlı olsa da diğer filmlerden ayıracak belirgin bi özellik olarak, şeytanla anlaşan adam ve onun yancısı kızlar vardı böyle, ve karınları acıktığı zaman birini öldürerek ruhuyla doyurmaları gerekiyordu. gittikçe daha çok öldürüyodu dibe vuruyodu iyice falan filan. bütün bunlar filmin başında eleman arayan bi gruba başvurup deneme çalışında dalga geçilmesiyle başlıyordu. karşısına biri çıkıyo işte ne dilerdin diye soruyo, ona verdiği cevabı aynen hatırlıyorum; dünyanın en büyük rock yıldızı olmak ve bunun getirdikleri. bunu tabi ki karşısındakinin şeytan olduğunu bilerek dilemiyo, yani anlaşmanın farkında değil ama birden bi yetenek geliyo buna, her istediğini zahmetsizce çalabiliyo, o grup elemelerine tekrar gidiyo alınıyo, sonra diyelim bir hafta içinde çalışması gereken notaları veriyolar, bu hemen artistliğe girişiyo o notada yazanlar şu şekilde oluyo deyip çalıyo, ama şöyle olsa daha iyi olurdu diye iyice abartı sololar atıyo falan.

çok bilinecek bi film değil. gayet basit bi amerikan filmiydi. ama merak ediyorum tekrar izlemek istiyorum.

eheh pardon shock em dead sanıyorum benim dediiğim film. az önce gözümden kaçırmışım. çok teşekkürr ediyorum daha önce de epey arayıp bulamadığım, sonunda bulma inadının filmin önüne geçtiği bi durumdu:)

İkisi de değil maalesef.

Meali: Hayatımı o kadar kötü oynardım ki(şimdi yaşadığım gibi); bir daha kimse bana rol vermezdi, oh.

Atıyorum ama mutluyum.

burda iki anlam vermis, hem hayatinin sonu hem de filmdeki rolunu oynadiktan sonra. zaten onun icin gercek hayatinda sinemanin bitmesi ya da hayatinin sinema versiyonunda bunu bitirmesi hayatinin bitmesi demek, hem gercek hem de mecazi anlamda.

Who would play you in the movie version of your life?
I'd play it because I probably won't be employed after this.

Şimdi güzel kardeşim burda "i wouldnt employed" deniyor. Yani metaforik olarak Tanrı bana bir daha yaşama şansı vermeyecek, patronun işçiye işini geri vermeyeceği gibi. Ustalık meselesi oluyor bu. İşçinin işini ondan başka hiç kimse daha iyi kimse yapamaz. Dolayısıyla Robert Pattinson diyor ki; ben oynardım çünkü benim hayatımın ustası benim. Bunu benden başka kimse yapamaz. Bu dünyada benden yalnızca bir tane var. Kimse benden daha iyi oynayamaz benim hayatımı. Dolayısıyla kibir anlamını çıkarabilmemiz mümkün.

"cahrnignr" isimli şahsın tartışmada kibir konusunu savunan taraf olduğu kamuoyuna duyurulur:) tabi anlatmak istediği şeyi kendi ağzından anlatması bakımından değerlendirirsek kendisi için iyi bir fırsat oldu diyebiliriz, ancak ne kendisinin ne de benim yorumlarımızın etkisinde kalmadan yapılmış, olabildiğince nesnel yorumlar bekliyorum kendi adıma:)

Bence mecaz falan yok. Adam ben bu filmden sonra iş bulamıcam, e para da lazım o zaman kendi hayatımı ben oynayayım demiş.

Burdaki cevapları okuyunca bu Robert Pattinson denen arkadaşın büyük bi düşünür, yazar felan olduğunu sandım. Ama aratınca gördüm ki 23 yaşında bir oyuncu/modelmiş. Amma mana çıkarmışınız arkadaş, çocuk "iş vermezler bana işsiz kalırım, filmde gene ben oynarım :)" demiş işte. Çok da mütevaziymiş.

usb repeater diye bir şeyi ilk kez duymakla beraber, dışarıdan adaptörle elektrik almadan bu işin zor olduğunu biliyorum. eğer problem daha kaybından çok, güç kaybı ise, her hangi bir usb kablosunun, usb cihaz tarafındaki başına adaptörlü usb hub'lardan koymak yerinde olur. bir çok yerde bu tarz çözümler gördüm, gayet de işe yarıyorlardı.

yazıcılarda kendisinden adaptör olduğu için elektrik konusunda problem yaşanmaz ancak webcam gibi şeylerde dikkat etmek gereki.r

var. tabi okazyonlar farklı olabilir ama aynı paraya daha dandik de olsa sıfır al bence. bence.

bu arada ilanda 400 yazıyor ama ilk başta 320 liraydı

bilgisayardan anlamıyorsan eğer, anlayan bir tanıdığına rica et ve beraber gidin almaya. zira donanımlarında bir problem var ise bilgisayardan anlayan bir arkadaş deneyip anlayabilir. benden söylemesi. örneğin adam sana 512x2=1gb ram var makinada der, açıp gösterir aynen dediği gibi sanırsın. lakin o ramlarin veriyolu hızları değişiktir ama sen anlayamazsın. bu yüzden ne yap et bilen biri ile git almaya derim ben...

400 tl'ye 2. el alacağına biraz daha ver sıfır olsun. birkaç ay önce sıfır toplattık 500tl'ye canavar gibi her şeyi tam. sıfırda bile problem oluyo 2. ele güvenmek büyük risk. yine de bilgisayardan çok fazla anlamadığımı da belirteyim.

yellow'a katılıyorum. 400'ün üstüne 50-100 bi şey daha koyup sıfır bir sistem toplayabilirsin.

aynı sistemi 100-150 daha koyarak alabilirsin, hiç bulaşmamak en iyisi, istanbul'da isen mecidiyeköy civarında vega bilgisayar fln var onlardan fiyat alabilirsin. ya da internetten mavi bilgisayar var ordan bir fiyatları kontrol et derim...

comfortably numb diil di mi. :)

şaka mı ciddi mi kestiremedim ama değil, bir gün hafızamı kaybetsem bile onu bu kadar alakasız çalacak kadar unutmam mimkin deel genç:)

brain damage in bir kısmına benzettim pink floyd dan

yok hocam pink floyd değil, ama comfortably numb kıvamında sakin derinden bi şarkıydı